Kur'an-ı Kerim Cüz-26 Sayfa-520

share on facebook  tweet  share on google  print  
Kur'an-ı Kerim'in 520. sayfasında (50/KAF-36) - (51/ZÂRİYÂT-6) arasındaki ayetler yer almaktadır.
direction_left
direction_right

Kur'an Dinle

Kur'ân dinlemeye başlamak için bir Hafız seçiniz.
Hafız Abu Bakr al Shatri sesinden Cüz-26, Sayfa-520 dinle!
Hafız Maher Al Mueaqly sesinden Cüz-26, Sayfa-520 dinle!
Hafız Mishary AlAfasy sesinden Cüz-26, Sayfa-520 dinle!
Kuran-ı Kerimin 520. sayfasının mp3 dosyasını indir
Ve onlardan önce, yakıp yıkmak ve şiddet bakımından, onlardan daha kuvvetli nice nesilleri helâk ettik. Oysaki beldelerde (helâk olmaktan kurtulmak için) gezip dolaştılar, yer araştırdılar. Kaçıp kurtulacak bir yer var mı ki ?﴿36﴾ Muhakkak ki bunda kalpleri olan ve ilka edilenleri işitebilen ve (kalp gözleri ile Allah’a) şahit olan kişiler için mutlaka ibret vardır.﴿37﴾ Ve andolsun ki, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yarattık. Ve Bize (hiç)bir yorgunluk dokunmadı.﴿38﴾ Öyleyse (artık) onların söyledikleri şeylere sabret. Ve Rabbini, güneşin doğuşundan evvel ve batışından evvel, hamd ile tesbih et (zikret).﴿39﴾ Ve artık gecenin bir kısmında ve secdelerin arkasından O’nu tesbih et.﴿40﴾ Ve münadinin yakın bir yerden seslendiği gün ona kulak ver.﴿41﴾ O gün hak olan sayhayı işitirler. İşte bu (ölümden sonra topraktan), çıkış günüdür.﴿42﴾ Muhakkak ki Biz; Biz diriltiriz ve Biz öldürürüz. Ve dönüş Bize’dir.﴿43﴾ O gün arz (toprak) yarılıp onlardan hızla ayrılır (onlar topraktan çıkarak yükselirler). İşte bu haşr (topraktan çıkararak insanları Mahşer Meydanı’nda toplamak), Bizim için kolaydır.﴿44﴾ Onların ne söylediklerini, en iyi Biz biliriz. Ve sen onların üzerine, cabbar (zorlayıcı) değilsin. Öyleyse Benim vaadimden (vaadettiğim cezadan, azaptan) korkanları Kur’ân ile ikaz et.﴿45﴾
ZÂRİYÂT

Bismillâhirrahmânirrahîm

Savurarak esip dağıtan rüzgârlara andolsun!﴿1﴾ Ve de yük taşıyanlara (yağmur yüklü bulutlara).﴿2﴾ Sonra kolayca akıp gidenlere (süzülenlere).﴿3﴾ Hem de emrederek (işleri), (görevli meleklere) taksim edenlere (andolsun ki...)﴿4﴾ Muhakkak ki size vaadolunanlar kesinlikle doğrudur.﴿5﴾ Ve muhakkak ki dîn (hesap görme; mükâfat veya ceza), kesinlikle vuku bulacaktır (gerçekleşecektir).﴿6﴾
520
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُم بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِن مَّحِيصٍ ﴿٣٦﴾ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَن كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ ﴿٣٧﴾ وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٍ ﴿٣٨﴾ فَاصْبِرْ عَلَى مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ ﴿٣٩﴾ وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَارَ السُّجُودِ ﴿٤٠﴾ وَاسْتَمِعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِن مَّكَانٍ قَرِيبٍ ﴿٤١﴾ يَوْمَ يَسْمَعُونَ الصَّيْحَةَ بِالْحَقِّ ذَلِكَ يَوْمُ الْخُرُوجِ ﴿٤٢﴾ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَإِلَيْنَا الْمَصِيرُ ﴿٤٣﴾ يَوْمَ تَشَقَّقُ الْأَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعًا ذَلِكَ حَشْرٌ عَلَيْنَا يَسِيرٌ ﴿٤٤﴾ نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ وَمَا أَنتَ عَلَيْهِم بِجَبَّارٍ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَن يَخَافُ وَعِيدِ ﴿٤٥﴾
سورة الذاريات
وَالذَّارِيَاتِ ذَرْوًا ﴿١﴾ فَالْحَامِلَاتِ وِقْرًا ﴿٢﴾ فَالْجَارِيَاتِ يُسْرًا ﴿٣﴾ فَالْمُقَسِّمَاتِ أَمْرًا ﴿٤﴾ إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ ﴿٥﴾ وَإِنَّ الدِّينَ لَوَاقِعٌ ﴿٦﴾
٥٢٠
Üye Girişi
e-posta
Parola
Beni hatırla